2020 yapımı, dağıtımcısının
netflix olduğu, başrollerde
eddie redmayne,
sacha baron cohen,
mark rylance,
joseph gordon-levitt,
michael keaton ve
jeremy strong'un paylaştığı muhteşem film.
konu itibariyle,
vietnam savaşı'na karşı gelen, farklı zümrelerden birkaç gencin mahkeme süreci. zira bu esnada bir cinayet işlenmiş, hükümete karşı ciddi protestolar yapılmış ve devletin itibarı yok sayılmıştır.
açıkçası, kadroyu görür görmez iyi bir film bekliyordum ama bu kadar iyi bir film beklemiyordum. daha dün gece
türkiye'nin 68'i belgeselini izlemişken bu entryi hemen yazayım. ki dürüst olayım, o belgeseli bu filmden sonra izledim. ve
68 kuşağı'nın dünyayı nasıl kasıp kavurduğunu anlamaya çalıştım. şahsi fikrim, 68 kuşağı, insanlık tarihinin en onurlu jenerasyonu. şöyle bir dünya hayal edin: hemen hemen her ülkede yüz binlerce erkek
askerlik celp kağıtlarını yırtıp milyonlarca genç bedense sokaklara çıkıp protestolar yapıyor. savaştan, yıkımdan ve ölümden kaçıp, hatta hepsini reddedip; adaleti, eşitliği ve
sevgiyi zerk ediyor.
işte bu film de bu minvalde cereyan eden gerçek bir hayat hikayesi. senaryosu 2007'de yazılmış olmasına karşın bir türlü çeken çıkmamış. hatta
steven spielberg'e teklif götürülmüş ama ekonomik sıkışıklıktan dolayı çekememiş. yersen. hemen hemen her filminde amerika ve yahudi propagandası yapan bir adam iyi ki de bu filmi çekmemiş açıkçası. çünkü senaryoyu yazan
aaron sorkin yönetmenlik koltuğunda da efsane bir iş çıkarmış.
müthiş bir film. kesinlikle herkes izlemeli.
bu arada, bu kadar hüzünlü ve stresli bir filmin bu denli komik olması inanılmaz.
filmden birçok alıntı yapılabilir ama ben çok sevdiğim iki sahneyi ekleyeyim sadece. bunlardan ilki,
hippilerden olan bir elemana diğer arkadaşının bir şeyler anlatırken hippinin, "ondan haberim yok" demesi ve arkadaşının, "senin şampuandan da haberin yok" demesiydi. lan ne güldüm bu sahneye be.
hippilerin o salaşlığı ve pespayeliği gözümde canlandı hemen.
diğer sahneyse, net, hüzünlüydü.
abbie hoffman'a (sacha baron cohen) şikayetçi avukatı ya da savcı yardımcısı (şimdi unuttum yetkinliğini) bir şeyler sorar. bizimkisi düşünür. diğeri bunu fırsat bilip dalga geçmeye çalışır: "böyle bir konuda bile düşünüyorsanız bla bla..." bizimkisi cevap verir:
"bir dakika verir misin arkadaşım? daha önce fikirlerim için yargılanmamıştım."
çok iyi film. sonu ise muhteşem bir şölen. ve hikaye tamamen gerçek. keza, karakterler de. kesinlikle izleyin.